Kimlik sahte, bordro sahte imza sahte, kredi kartı gerçek

Haber Giriş : 04 Mart 2005 06:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bankaların her önüne gelene kredi kartı verdiğini bir vatandaş belgeledi. Şükrü Demir, banka standında arkadaşının kimliğini kullandı, iki farklı imza attı, sahte ücret bordrosu verdi.

Şükrü Demir, bankaların seyyar tezgâhlarda kredi kartı dağıtmasının ne derece güvenilir olduğunu test etmek için ilginç bir yola başvurdu. Demir, HSBC Bank'ın sokak standına gitti ve kredi kartı almak için gereken iki sözleşme formuna farklı imzalar attı. Kimliğini isteyen görevliye arkadaşı Mehmet Ceylan'ın nüfus cüzdanı fotokopisini verdi. Görevli, nüfus cüzdanındaki fotoğrafın farklı birine ait olduğunu fark etmedi. Sahibi olduğu Şimal Yayıncılık'tan, Ceylan için maaş bordrosu çıkardı. Oysa söz konusu isim şirket kayıtlarında yer almıyordu. Demir, kart müracaatında arkadaşının kimlik fotokopisini kullanırken, kredi kartının gönderileceği adres kısmına ise kendi bilgilerini yazdı. Önceki gün de Ceylan'ın kimlik fotokopisini göstererek kargodan kartı teslim aldı. ?Stantlardan verilen kartların ne kadar güvensiz olduğunu herkes dile getiriyor, ancak ben bunu belgelemek istedim.? diyen Şükrü Demir, kartı kullanmayacağını ve savcılığa teslim edeceğini belirtiyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre Ocak 2005 itibarıyla Türkiye'de toplam 27 milyon kredi kartı kullanılıyor. Bir önceki yıl aynı rakam 20 milyon civarındaydı. Kartlı alışverişin yaygınlaşması aynı zamanda güvenlik sorununu da gündeme getiriyor. Bankaların dışında kurulan stantlarda dağıtılan kartlarda bu sorun daha fazla yaşanıyor. Bankacılık Üst Kurulu'nun hazırladığı yeni taslak banka şubesi dışında kredi kartı verilmesinin önüne geçiyor. Bankalar ve tüketici örgütlerinin görüş ve teklifle- rinin alınmasının ardından taslak 15 Mart'ta Başbakanlık'a sevk edilecek.

Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz de, ?Sokakta kart pazarlayan bankalar nüfus cüzdanı fotokopisini verirken, kontrol etmek için yüzünüze bile bakmıyorlar.? diye konuşuyor. Deniz, stantlardaki banka görevlilerinin daha fazla kredi kartı pazarlama baskısı ve dikkatsizlik yüzünden birçok yanlış bilgiyi gözden kaçırdığına dikkat çekiyor. HSBC ise söz konusu vak'a için ?münferit' nitelemesinde bulunuyor. Bankadan yapılan açıklamada, ?Bankamızın uluslararası kabul görmüş bankacılık prosedürleri gereği, direkt pazarlama uygulamaları kapsamında beyana dayalı olarak kabul edilen kredi kartı başvuruları, Genel Müdürlük Krediler Birimi'ne gönderilmektedir. Kart başvuruları, kimlik bilgileri de dahil olmak üzere gerekli iç ve dış istihbarat çalışmaları ile risk analizlerinin yapılmasının ardından olumlu ya da olumsuz olarak cevaplandırılmaktadır.? ifadelerine yer veriliyor.

Hazırladığı oyunla, kredi kartlarının stantlardan dağıtımının güvensiz olduğunu gözler önüne seren Şükrü Demir, aynı zamanda bir siyasi partinin İstanbul Gaziosmanpaşa ilçe sekreterliği görevini de yürütüyor. Demir, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: ?Kredi kartlarını stantlardan dağıtırken ?Güvenlik sorunumuz yok.' diyorlar. Ben de bunun böyle olmadığını ispatlamak istedim. HSBC'nin standına giderek başvuru yapmak istediğimi söyledim. Ana sözleşme formuna Mehmet Ceylan ismini yazdım ve benim olmayan uydurma bir imza attım. Diğer forma da başka bir arkadaşım alakasız bir imza attı. Kimlik istediklerinde, arkadaşım Mehmet Ceylan'ın nüfus cüzdanı fotokopisini verdim. ?Ben' olmadığımı anlamadılar bile. Sonra Ceylan'ın, benim sahibi olduğum Şimal Yayıncılık'ta çalıştığını gösteren bir belge verdim. Halbuki, Ceylan İstanbul'da bile yaşamıyor. Forma kendi telefon numaramı ve işyerimin adresini yazdım. Beni aradıklarında ?Mehmet Ceylan' adına konuşuyordum. Sonra kargo kredi kartını getirmiş, Mehmet Ceylan'ı bulamayınca geri dönmüş. Ceylan adına kargo şirketini aradım. Kartı işyerine bırakabilirsiniz, dedim. Kargo geldiğinde de, Ceylan'ın nüfus cüzdanı fotokopisini göstererek kartı teslim aldım?. Demir, telefon bankacılığını kullanarak, Mehmet Ceylan adına sigorta bile yaptırmış. Öte yandan konuyla ilgili açıklama yapan HSBC yetkilileri, münferit sahtekarlık vakaları ile karşılaşıldığını ve sahtekarlık tespit edilmesi halinde hangi aşamada olursa olsun yasal takibata başlandığını belirtiyor.

Yüksek faiz oranlarına rağmen kullanımı giderek yaygınlaşan kredi kartlarında batıklar büyüyor. Bankaların batık duruma gelen kredi kartı alacakları, 700 milyon YTL'ye (700 trilyon liraya) yaklaştı. Bu kredilerin büyük bölümü özel bankalarda bulunuyor. Bankaların tüketicilerden zamanında tahsil edemedikleri için tasfiye kapsamına aldıkları tüketici kredileri ve kredi kartı kredileri ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devrolunan bireysel takipli alacakların toplam tutarı, şubat itibarıyla 863,5 milyon Yeni Türk Lirası'na ulaştı. Bu kredilerde, 2004 sonuna göre yüzde 10,6 oranında artış gözlendi.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber